Roma Gezilecek Yerler Rehberi
Sanılanın aksine tek yedi tepeli şehir İstanbul değil. Her ne kadar bizlerin nezdinde İstanbul’un yeri rakipleriyle kıyaslanmayacak kadar önemli olsa da, ikizlerine de göz atmakta fayda var. İşte bu yedi tepeli kardeşlerden biri de Roma. Gerek iklim, gerekse insanların sıcakkanlılığı ve biraz da gamsızlığı düşünüldüğünde kardeş şehrimiz bile denebilir. Roma’ya herhangi bir tur şirketinin esareti altında kalmadan, tamamen kendi kafanıza göre takılabileceğiniz bir ziyaret planınız varsa, konaklayacağınız bölge en önemli kalem.
Şehrin yürüyerek dolaşılabilecek kadar küçük olması sizi yanıltmasın.
İyi bir planlama yapabilmek için önerimiz, ‘Via Del Corso’ caddesinin Piazza di Venezia tarafına yakın bir yer seçmeniz. Böylece şehrin tam kalbine kamp kurmuş olursunuz. Aşk çeşmesi olarak adlandırılan Fontana di Trevi size bir iki sokak yakınlıkta olur. Caddenin bir ucu görkemli Venezia meydanı, diğer ucu ise Popolo meydanı olur. Bu caddenin paralellerinde Montecitorio Sarayı, Agustus’un mezarı, Pantheon ve İspanyon merdivenleri gibi önemli tarihi eserler yer alıyor. Venezia Meydanı’nın tam arkasında ise, Coloseo ve helenistik kalıntıların bulunduğu alan yer alır.
Nehrin diğer tarafında bulunan Vatikan’a da yürüyerek geçmeniz mümkün.
Ama ana kilisenin girişindeki muazzam kuyruğu dikkate almanızda fayda var. Aynı durum, şehrin kuzey batısında yer alan Villa Borgese için de geçerli. Eğer kapsamlı bir şekilde dolaşmak istiyorsanız, internetten ya da turist ofislerinden 27,5 € tutarındaki giriş biletlerinizi temin ederek sıra beklemeden gezebilirsiniz. Daracık sokakların, sürpriz meydanlara açıldığı şehrin belki de en güzel yanı, ücretsiz olarak dolaşabileceğiniz kiliselerdeki büyük sanatçıların süslediği şapeller ve elbette harika İtalyan yemekleri.